22 Temmuz 2009 Çarşamba

ARAMAK VE BULMAK..


“Mana”yı bulamadığım için
Bu yamalar hayatıma..
Almalar, gitmeler,yemeler, içmeler
Bazen pervasız olmak hoş ,güzel.
Anlık ama
Mana yine yok!
Hoyratça kullanılmak,
Bu düzen içinde köle olmaktan öteye gidemediğini bilmek
Gün geçtikçe boğuyor
Iğdır’da çoban olsan
Ya da
Kuytu bir ormanda münzevi
Daha güzel ve sade olacak sanki herşey
Bu mücadele karın doyurmak için mi?
Yaşamın özü, az katıkta,
birkaç çul çaputta
Daha fazla da hiçbirşeye gerek yok,
Bize söylendiği gibi.
Ne yapıyoruz,nereye gidiyoruz?
Şehirde, başımızın üstündeki pis bulutlar
Sıkmıyor kimseyi,
Gürültüler,kavgalar,kirlenmeler,koşturmacalar
Umurumuzda değilmiş gibi..
Mutsuzluk ve hastalıkla pençeleşiyor bedenler ve ruhlar
Nicedir sorgulama yok
Belki ,giderek daha çoğalacak
“ben neredeyim?” diyenler
Ne fayda,düzen bu!
Oyun oynuyoruz,
Ruhlarımız köle
Kimbilir kaç kişi,
Kaçıp kurtaracak kendini ?
Ve başlayacak yeni bir doğal yaşama az katık
Birkaç çul çaputla...

13 Temmuz 2009 Pazartesi

ANASTASYA


Duvarlardan ve şehirden
Uzak bir koyda,
Tatlı dalgalarıyla insanı okşayan
Denize girdim..
Ve yüzümü güneşe dönüp,
Seni hissettim,
Seni çağırdım Anastasya!
Birden ben de ,deniz oldum
Güneşin parlattığı
Kıyıya vuran gümüşimsi dalgalara baktım,
Yeni sürgün veren çam ağacının
O şaşılası yeşiline baktım,
Kanatlarının iki tarafı farklı renkte,
Kibar kibar salınan kelebeğe baktım
Küçük Damla’nın o güzel gözlerine ve de
Can arkadaşımın zümrüt yeşili gözlerine baktım..
Gökyüzüne,
Usulca kayıp giden bulutlara,
Gece verandada yıldızlı gökyüzüne baktım
Ve hep seni gördüm Anastaysa,
İyiliği ve güzelliği, eşsizliği..
Bir yıldız seçtim kendim için,
Tüm sevgimi yolladım,
Sonra kalbimin kapılarını açtım Evren’e
Artık açtım Anastasya
Senin mavi ışığını görüyorum,
Şimdi herşey bana
Daha güzel ve canlı geliyor
İyiliğim, içimde biriken sevgim çıkmak istiyor
Gözlerim yaşarıyor yaşam karşısında artık mutluluktan
Bu güzellikleri görebildiğim için.
Baktığım herşeyde ,
Seni görüyorum Anastasya..
Bana ışığınla yardım et,yanımda ol