4 Temmuz 2008 Cuma

IZGARA TABAĞINI BEKLERKEN

Yunan müzikleri çalıyor.Ne diyor bilmem ama içli bir aşk şarkısı gibi geliyor kulağıma.Önümde duran masada üzerleri buğulanmış bir bardak soğuk su, bir de soda var bilindik bir marka.
Fırının içinden sıcak hava yayılıyor ve kor odunun, usul usul yanan ateşin alevlerinin büyüsüne kapılıyorum.Kızıllık girdap gibi içine çekiyor insanı baktıkça..
Özgür hissediyorum kendimi, etrafımda baktığım herşey sanki yerni ve ilham veriyor.Az sonra özenle seçtiğim ızgara tabağım da gelecek ve afiyetle yiyerek alternatif bir mutluluk yaşayacağım bir an.
Özgürlüğüm alternatifler ve seçimlerle dolu..İstersem yapıp yapmadıklarımdan yeni bir dünya ve kendime küçük mutluluklar yaratıyorum.
Geride, içimde, aklımın köşesinde bir yerlerde hep sızılar, terkedişler,yarım kalanlar, hayaller, buruk sevgiler, coşkular, heyecanlar, olmayacak aşklar ve imkansızlıklar üzerine düşünceler kalıyor...

Hiç yorum yok: